İş Hukuku

ALACAK DAVASI - DAVACIDAN BOŞLUK DOLDURMA ŞEKLİNDE MATBU VE YAZIM TARİHİ BELLİ OLMAYAN İSTİFA DİLEKÇESİ ALINDIĞI - DİLEKÇEYE DEĞER VERİLMEKSİZİN İŞ SÖZLEŞMESİNİN İŞVEREN TARAFINDAN FESHEDİLDİĞİNİN KABULÜ - KIDEM VE İHBAR TAZMİNATININ HÜKÜM ALTINA ALINMASI

ÖZET: Somut olayda, davalı tarafça, davacıdan boşluk doldurma şeklinde matbu ve yazım tarihi belli olmayan istifa dilekçesi alındığı görülmüştür. Davacıdan alınan tarihsiz istifa dilekçesinin matbu ve boşluk doldurma şeklinde olduğu gözönüne alınarak dilekçeye değer verilmeksizin davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından, haklı bir fesih sebebine dayanmaksızın ve ihbar öneli de tanınmaksızın feshedildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınması gerekirken reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

(4857 S. K. m. 17, 24)

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi …….. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini beyan ederek ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı talebinde bulunmuştur.

Davalı vekili, davacının istifa ettiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davacının istifa ile işten ayrıldığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.

Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

1-Taraflar arasındaki iş ilişkisinin işçinin istifası ile sona erip ermediği, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağının bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.

Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, hak sahibine karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin normatif düzenlemesi ise aynı kanunun 17. maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında 4857 sayılı Kanun'da işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir.

İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. İstifanın işverence kabulü zorunlu değilse de, işverence dilekçenin işleme konulmamış olması ve işçinin de işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde gerçek bir istifadan söz edilemez. Bununla birlikte istifaya rağmen tarafların belirli bir süre daha çalışma yönünde iradelerinin birleşmesi halinde kararlaştırılan sürenin sonunda iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdiği kabul edilmelidir.

İş sözleşmesinin istifa ile sona ermesi halinde işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olmadığı gibi, ihbar ve kıdem tazminatlarına da hak kazanılamaz.

Somut olayda, davalı tarafça, davacıdan boşluk doldurma şeklinde matbu ve yazım tarihi belli olmayan istifa dilekçesi alındığı görülmüştür. Davacıdan alınan tarihsiz istifa dilekçesinin matbu ve boşluk doldurma şeklinde olduğu gözönüne alınarak dilekçeye değer verilmeksizin davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından, haklı bir fesih sebebine dayanmaksızın ve ihbar öneli de tanınmaksızın feshedildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde ilgiliye iadesine, 30.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.